Mert Erensal Yazdı ; ”Sinyal Erken Geldi: Beşiktaş Avrupa’da Gerçeklerle Yüzleşti.”
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu ilk maçında Shakhtar Donetsk’e sahasında 4-2 mağlup oldu. Avrupa sahnesinde alınan bu mağlubiyet, teknik ekipten oyuncu tercihine, savunma organizasyonundan hücum çeşitliliğine kadar birçok açıdan alarm niteliğinde.
Beşiktaş’ın savunma hattı sahada adeta parçalı bir yapıdaydı. Özellikle David Jurásek, sol bekte görev almasına rağmen ne savunmada güven verdi ne de hücuma katkı sunabildi. Pozisyon bilgisindeki eksiklik, geri dönüşlerdeki yavaşlık ve rakibin sürekli bu bölgeyi zorlaması, Jurásek’in bu seviyede hâlâ yetersiz olduğunu ortaya koydu.
Orta sahada yetenekli oyunculara sahip olsa da, Beşiktaş oyunun temposunu bir türlü eline alamadı. Orkun Kökçü ve Gedson Fernandes zaman zaman iyi niyetli denemelerde bulunsa da, rakip baskısını kıracak, oyunu yönlendirecek bir merkez yapısı kurulamadı. Savunmayla hücum arasında köprü kurulamaması, Beşiktaş’ı parça parça oynayan bir takıma dönüştürdü.
Tammy Abraham penaltıyla siftah yaptı, Joao Mario bireysel kalitesini bir golle süsledi. Ancak gol dışında pozisyon zenginliği sınırlıydı. Özellikle kanat organizasyonlarında üretkenlik sağlanamadı. Çizgiye inebilen, orta yapabilen bir oyuncunun olmayışı, Abraham gibi fiziksel santrforların etkisini de azaltıyor. Bu yapı kurulmadan hücumun verimliliği sınırlı kalacaktır.
Demir Ege ve Kartal gibi genç oyunculara süre verilmesi önemliydi. Ancak bu oyuncuların Avrupa seviyesindeki tempoya ve baskıya henüz hazır olmadıkları net biçimde görüldü.
Bu maç, Beşiktaş’ın sağ bek, stoper, defansif orta saha ve her iki kanada acil takviyelere ihtiyaç duyduğunu net biçimde gösterdi.
Ole Gunnar Solskjær’in gelişi büyük umutlarla karşılandı. Ancak hem bu maçta hem de geçtiğimiz sezonun son bölümünden itibaren Beşiktaş’ın sahaya koyduğu oyun, beklentileri karşılamaktan uzak. Organize hücumlar eksik, savunmada kaos hâkim, oyuncuların bireysel performansları sisteme dönüşemiyor.
Bununla birlikte, Solskjær için şartların hâlâ tam olgunlaşmadığını da kabul etmek gerek. Transferlerin büyük kısmı tamamlanmış değil; kadro hâlâ eksik. Bu durum sistem inşasını geciktiriyor. Solskjær’e tanınan kredi devam ediyor ama artık işin rengi ciddi anlamda sahaya yansımalı.
Mert Erensal