ÖZGÜVEN
Öncelikle rezil zeminde şu performanstan ötesini beklemek benim için hayalcilik olurdu. Oyuncular top ile dribbling yapamadı dakikalarca. İlk pası zeminin kötülüğünden hep önce yumuşatıp sonra verme ihtiyacı duydular. Zaten bu zemin konusunu maç sonunda Salih de dile getirdi.
Maça önceki haftalara göre durgun başlasak da takımda neredeyse herkesin rollerinin oturduğunu bu maçta da gördük.
Maça dönersek savunmada yine 5-2-3 hücumda da 4-3-3’ü yine bu maçta uyguladık. Baskı yaparken Salih savunma ikilisinin arasına girip savunmayı 3’ledi Nkoudou Weghorst Muleka üçlüsü merkeze baskı yapıp kanatları da Rosier ve Masuaku kapattı. Saçma sapan bir golle geriye düşsek de inanın televizyon önünde gram korku veya endişe yaşamadım. Oyuncular da bunu hissettiler ve hissettirdiler ki “ararım sorarım Beşiktaş nerde diyen” rakip taraftara anında cevap vererek maçın tekrar kontrolünü ele geçirip sonrasında da devreye 1-2 önde girmeyi başardılar.
Özellikle görkemli oyunlarla oynanan Alanya maçının ilk yarısı, Karagümrük ve Sivasspor maçları takımın özgüvenini çok ciddi biçimde artırmış. Sene başı garip şekilde sezonun en kritik maçı, Ismael kaybederse gider diye lanse edilen Sampdoria ile oynanan hazırlık maçından buralara geldi 1.5 ayda bu takım.
Sezon başı fiziksel çalışmaların, ağır kampın faydalarını her hafta görmeye devam ediyoruz umarım da görmeye devam edeceğiz. Aut atışından, kornerine, oyuncuların saha dizilimindeki yerlerine, savunma ve hücumda farklı dizilişlere bakarsak haftalardır her yönüyle çok iyi kamp geçirmiş, çok iyi çalışmış Beşiktaş görüyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor. Bu maçta da yine çok açık biçimde çalışılmış duran toptan gelen Dele Alli golünde bunu gördük. Bu duran topların ekmeğini çok yiyeceğiz gibi de duruyor.
Gelelim eksiklere; en önemlisi öne geçtikten sonra yine oyunu kendi sahamızda kabullenmeye başladık. Rakibin gol atacak hali olmasa da öne geçtikten sonra oyunu sakinleştirecek tempoyu düşürecek bir oyuna acil kafa yorması gerek Ismael’in. 90 dakika bu tempoyla geçmez. Bazen oyunu topu yavaşlatıp dinleneceksin. Bu maç özelinde de en büyük eleştirim golden sonraki savunmaya çekiliş olur. He İsmael’e bunu söylerseniz o da size yedekten Nkoudou yerine oyuna alacak kanadım yok Umut Meraş’ı alıyorum diyecek. Buradan da transfere gelecek olursak çok acil Nkoudou’ya benzer profilde dönüşümlü olarak kullanabileceğimiz 2 kanatta da oynayabilen çizgi oyuncusuna ihtiyaç var. Sadece Nkoudou ile gitmez. Ayrıca umarım 3 gün içinde yerli stoper de gelir. Necip gayet iyi olsa da 1 sezon Necip’le bitmez.
Son olarak maç dışında gelişen olaylara gelecek olursak bunun en büyük sebebi Beşiktaş düşmanlığı olan bunun neden de olduğu çok açık olan Ömer Erdoğan’dır. Bu maçtan önce ve sonra da yaptığı açıklamalarla karakterini, kalitesini yine belli etti. Basında ve sosyal medyada dikkat ettim kimse paylaşmamış ama bir pozisyonda çizgide bir oyuncumuz yerdeyken onun üzerine koşup bir şeyler söyleyecek kadar hırslanmıştı kendileri. Tribünlerin sahaya girmesinde Ömer Erdoğan ve maçın başından itibaren Weghorst’a didişmeye çalışan Atakan Çankaya en büyük başrollerdir. Josef’in de hukukta bile açık şekilde bilinen nefsi müdafaa şeklindeki hareketinden gördüğü kırmızı kart iptal edilmezse federasyon skandallarına bir yenisini ekler.
