Oyunsuzluktan oyun
Beşiktaş derbiye gelmeden önce yol kazası olarak nitelendirdiği, inanılmaz silik oynadığı İstanbulspor maçını geride bıraktı..
Milli araya girerken moraller bozuk ancak takımın adaptasyonunu geçiştirmek için ideal bir zaman dilimi vardı, Tayyip Talha, Tayfur Bingöl, Redmond, Dele Alli, gibi isimler milli takımlarına gitmedikleri için,uyumlarını kısaltmak için gerekli zaman periyodu yakalanmıştı, bizlerde bu süre zarfında hocanın takıma olumlu etki yapacağını, yeni transferlerin antrenman temposuna ve oyunun adaptasyonuna katılabileceğini düşündük. Hafta içinde Valerien İsmael’in İstanbulspor maçından dersler alacağını, bizim kadro kalitemize yakışır bir oyun sistemi sahaya yansıtabileceği beklentisi içerisine girdik. Topa hükmeden, rakibi kendi sahasına hapseden, kaleyi yoklayan, topu en kısa sürede kendi kontrolüne alan bir takım beklemiştik. Nerde? bizimkisi sadece bir temmeni olarak kaldı malesef ki… Vodafone Park’ta ,42 bin kişi önünde İstanbulspor maçında ki silik oyun Fenerbahçe maçında da devam etti.
Beşiktaş daha fazla kontrolü elinde tutan, daha fazla pozisyon üreten, daha fazla kaleyi yoklayan bir takıma evrilmedigi sürece bu savruk oyun devam edecek gibi duruyor, bundan önce Valerien İsmael’e destek verenlerden birisi olarak, bir kaç haftada gördüklerim ne oyun için, nede büyük Beşiktaş camiası için malesef ki yetersiz. Oyun vizyonu kısıtlı, daha çok oyunu rakibe bırakmak, daha fazla kendi sahasında bekleyen bir takım olarak, biz ne oynuyoruz, bu oyunun adı nedir diye sorsalar bugün itibariyle Beşiktaş kara düzen futbolu oynuyor diyor derim.
İçinizi çok kararttım biliyorum, ama dünkü vasat oyundan sonra malesef ki gerçeklerle yüzleşmek gerekiyor. Dünkü maçta hiç olumlu şeyler olmadı mı? elbette oldu Tayyip Talha ve Romain Saïss’in performansları bizi en çok mutlu eden durumlar oldu. Bu oyuncuların övgü almasına çok mutlu oluyorum.. Tayyip Talha ve Romain Saïss’in uyumu bizi sanki yıllardır beraber oynuyor hissi uyandırdı, kısa vadede ki bu uyum daha da yükselecektir. Tayyip’in bu performansını sürdürmesi hem Beşiktaş’a hemde kendi kariyerine olumlu haberler getirecektir. Baktığım zaman sanki bize çok başarılı olan Marcelo – Tosic uyumunu yakalatacaklar gibi duruyor, nazar değmez umarım, öyle bir sistem ki bazen iyisini bile kötü görebiliyoruz. Dün oynadığınız bu kayda değer oyunlar için
Teşekkürler Tayyip Talha, Teşekkürler Romain Saïss.
Bir büyük parantezde Ghezzal’a açmak istiyorum, sen nasıl bir şeysin arkadaş, sahaya adımını attığın andan itibaren takımın hem IQ, hemde yetenek seviyesine direkt etki ediyorsun. Takımın diline, tenine dokunabiliyorsun,sen bu sistemsizlikten sıyrılabilen özel bir yeteneksin, senin bireysel yeteneklerin Besiktaş’ın kısır oyununu yukarıya çıkardı, bu maçta 18 dakikada Valerien İsmael’in imdadına yetiştin, seni mümkünse pamuklara sarsın ve senin gibi bir oyuncuya sahip olduğu için her gün, her saat şükretsin. İyi ki varsın Ghezzal.
Dünkü oyunu özetlemek gerekirse, Beşiktaş böyle oynamaz, oynamamalı. Beşiktaş böyle oynayacaksa her A lisansı olan hoca böyle oynatabilir, Beşiktaş bu kadrosuyla fark yaratamıyorsa, fark yaratacak birşeyler yapmalı. Valerien İsmael’in bu kafa yapısyla işi zor, fakat yeterli malzeme elinde mevcut bunu kolaylaştırmak için her malzeme mevcut, tercih kendisinin, Ya Beşiktaş futbolu oynayacak, yada kendi futbolunu… Benim tercihim Beşiktaş futboludur, sonu ne olacak göreceğiz.
Bu maç hakkındaki final yorumumlarım.
Oyunsuzluktan oyun.
Vasat ve
Hayal kırıklığı